Deprem Yaralarının Sarılması

6 Şubat 2023 tarihinde tarihimizin en büyük afetlerinden birini yaşadık. Toplam 10 ilde etkili olan, kuş uçuşu 500 km’lik bir alanda dahi etkisi hissedilen bu depremde şuana kadar açıklanan rakamlara göre 45 binden daha fazla insanımız öldü, 100 binin üzerinde insanımız ise yaralandı. 100 binlerce insanımız ise doğup büyüdüğü, anılarını biriktirdiği toprakları terk etmek zorunda kaldı. Allah hepimizin yardımcısı olsun ve bir daha böyle felaketlerden memleketimizi ve tüm İslam âlemini muhafaza eylesin.
Depremin onca olumsuz etkisine rağmen depremden hemen sonra gerek devletimizin, gerek sivil toplum kuruluşlarımızın, gerekse de bireysel olarak vatandaşlarımızın bu vatana ve insanımıza nasıl çıktığını görmek, bir Türk olarak gerçekten bizleri çok duygulandırdı. Milletimiz, bizi birbirimize düşürmeye çalışan iç ve dış mihrakların onca çabasına rağmen birbirine kenetlenerek depremzede kardeşlerine ve ülkesine sahip çıktı. Umarım bu birlik ve beraberlik içerisinde depremin maddi ve manevi yaralarını sarmak ve en kısa sürede eskisinden çok daha güçlü bir şekilde bugünleri geride bırakmak nasip olur. Bunun için en temel ihtiyaçlarımızdan biri de birlik ve beraberliğimizi korumak, hep birlikte tek vücut olarak daha fazla çalışmaktır.
Yukarıda da ifade ettiğim gibi depremde vefat edenlere dua etmekten başka elimizden bir şey gelmiyor. Ancak geride kalanlara sahip çıkmak, depremden etkilenen illerimizi tekrar ayağa kaldırmak ve bu illerde yaşayan kardeşlerimize yardımcı olmak fert ve birey olarak hepimizin ve devletimizin boynunun borcudur. Yardımlaşma gecesinde 115 Milyar TL gibi bir paranın 1 gecede toplanması, 9 milyonun üzerinde bir mesaj gelmesi, bu mesajlar dışında da milyonlarca vatandaşımızın internet üzerinde AFAD’a yardımda bulunması gerçekten takdire şayan bir davranıştı. Ancak bu gecede bile birlik ve beraberliğimize fitne sokmak isteyenler, yapılan yardım ve bağışları küçümseyenler, bu afet üzerinden rant devşirmeye çalışanlarda oldu ve maalesef olmaya da devam ediyor. Bunun yanında yıllardır bu topraklarda para kazanan bazı kişi ve şirketleri dayanışmada göremedik. Toplumsal baskıdan dolayı bazıları zoraki başsağlığı mesajları yayınlasa da bazıları maalesef bunu bile bu topluma çok gördü. Elbette ki bu millet bu zor günlerde kendisine yardım edeni de yüz üstü bırakanı da görüyor ve not ediyor. Vakti saati geldiğinde onlarla da mutlaka bir hesaplaşma olacaktır, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ama şimdilik bunu sadece not etmekle yetinelim ve birlik ve beraberliğimizi bozmayalım. Umulur ki belki bu kişilerde bu süre zarfında hatalarını anlarlar ve toplumsal inşa faaliyetlerine destek verirler.
Deprem çok büyük bir afet. Giden onca insanımızın yanında yaklaşık bir milyon bağımsız birim ya yıkıldı, ya ağır hasarlı veya artık kullanılamaz halde. Özellikle küçük esnaf başta olmak üzere birçok kişi eviyle birlikte işini de kaybetti. Milyarlarca liralık ev eşyası depremle birlikte enkaz altında kaldı. Bütün bunların yaralarının sarılması için ise en az 100 milyar dolarlık bir kaynağa ihtiyaç duyulduğu tahmin edilmekte. Bu rakam TL olarak yaklaşık 2 trilyon TL’ye tekabül etmektedir ki 2023 yılı genel bütçesinin yarısından daha fazla bir tutarı ifade etmektedir.
Devletimizin bu süreçte, başta depremzedelerin evlerinin inşası, bu süre zarfında depremzedelerin iaşe ve barınma ihtiyacının giderilmesi, işleri ve düzenleri bozulmuş olan vatandaşlarımızın eski haline getirilebilmesi için çok ciddi bir maddi kaynağa ihtiyaç duyduğu kesin. Bu kaynak sadece bağış ve yardımlarla karşılanamayacak kadar büyük olduğundan hepimizin üzerimize düşen görevleri harfiyen yerine getirmemiz gerekmekte. Her şeyi devletten bekleyen, devletin sağladığı nimetlerden en fazla istifade edenlerden olmalarına rağmen en fazla şikayet edenler gibi olmamamız gerekmekte. Bunun için devletimize yardımcı olmamız, gerek AFAD’a gerekse de güvendiğimiz STK’lara yardımda bulunarak yardımlaşmaya devam etmemiz gerekmektedir. Dün bu kardeşlerimizin başına gelenlerin yarın başka türlü sebeplerle de olsa bizim başımıza gelmeyeceğinin bir garantisi yok. Bu nedenle bu dönem fedakârlık dönemidir ve hepimiz elimizden gelen maddi ve manevi yardımı lütfen esirgemeyelim. Hiçbir şey yapamıyorsak Allah rızası için dua edelim. Eğer bunu da yapamıyorsanız lütfen sadece susun ve fitne çıkarmayın bu bile bu dönemde gerçekten çok büyük bir hizmet sayılır bizim için.
Evet, yaklaşık 2 trilyon TL veya 100 milyar dolarlık bir kaynak ihtiyacımız var ama bunlardan daha önce ihtiyaç duyduğumuz kaynak birlik ve beraberlik ve kardeşliktir. Lütfen artık kısır siyasi çekişmeleri bir tarafa bırakarak, aynı gemide olduğumuzu, bu dünyanın kimseye kalmayacağını, ortak yönlerimizin farklılıklarımızdan daha fazla olduğunu asla unutmayarak depremin maddi ve manevi yaralarını hep birlikte sarmaya başlayalım. Göreceksiniz eğer ki biz samimi bir kalple bu şekilde çalışırsak, Allah’ın izni ve yardımıyla bu büyük afetten çok daha güçlenerek çıkacağız.
Allah’a emanet olunuz.
Ömer DEMİRDAŞ
0 YORUMLAR
Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...